ÜÇ BALON BİR KALP PEMBE DUVAR
Bilge’ye sonsuz sevgiyle…
kaz ayaklarıyla kırışık
çokça kırpışmaktan var olan
direnen, varlık için
elbet taşıyor bu mavi akşam
yeni günün tohumlarını
serpiyor şimdiden
oysa bilmiyor yarına uyanacak olan çocuklar
pabuçları yataklarının altında
elleri yastıklarının
rüyasında var ancak yarın
yenilenecek hücreleri uyanıp
bu köpüğün taşıdığı nedir
çocuklar korkmuyor
dalgaların üstüne katlanmasından
vaatleri umursamaz çünkü çocuklar
yarına bakmazlar, isterler
yalnız isterler, anne
yalnız elleri mesela
saçlarında dolaşıp getiren
rüyaların kapısını. zorlayan
nedir çocukları. uykuda gülümseten
korkmazlar, beklemezler, düşünmezler
nedir kuşları güneye yönelten
bu ılık rüzgarlar artık ılık değil
sertleşiyor günden güne sokakları
bulvara açılan sokakları şehrin
kalkınıp erişmek için kadınlar
çıkmaz sokaklarda ellerini uzatıyorlar şehre
çok renkli elleriyle hayali kahramanlarına
şehrin. çelik dikenleri arasında
inanan beyaz yakalı. göklere ulaştıklarına
sahte kahramanları görünüp
televizyonda. akşamları toplanıp karşısında
çocuklar beklemez renkli resimleri
büyürken hatırlanmaz çünkü annemizin yüzü
renkli değil babamızın elleri
şimdi bu akşamı karartan deniz
kapaklıyor üstüme köpüğünü
ben ki var edebilmek için kendimi
kırpıyorum gözlerimi onlarca kez
kuşlara yön gösteriyorum
çocukları örtüyorum geceleri
ve oturup
ellerimi açıyorum
çıkarıp beyaz yakamı
geçip çelik dikenlerini şehrin
ellerimi uzatıyorum
böylece uslanıyor. sırtım
yükünü taşımaktan yorgun
indiriyor. kayarak günü
bileklerimizde. taşıdığımız günü indiriyor
hesaplaşmak mümkün değil
kovaladığımız akreple
yitmesini bekliyoruz bu kıyıda
ellerimiz açık
soğukta bekletiyoruz elbiselerimizi
yeniden yeşermesin isteriz küf
bitsin yaşamak bizimle
anımsıyorum pembe bir duvarda
üç balon ve el ele kalpler
çünkü çocuklar vurmaz yüzümüze
büyürken yaptığımız hataları
Son yorumlar