ÇİT
yaptığımız her bahçe çitle çevrili
uzak koku gözün suya değdi kök neşe
çit tutuyor bitkiyi taşmasınlar dünyaya
uzak. yaptığımız sınır mutlak
oysa gitse gittikçe kendisi
cesedim uyanıyor yaz meyvelerinin balı
öğlen uykuları kızıl yorgun bulamıyorum
göle balıklar nereden gelir
kurumuş bir göl burası yok balık mezarlığı
dünyanın ilk gününde uçuyor muydu
çürüyor çitte tel ne çok otomobil çok uçak
akıyor ay tepede güneş neden palto
nereye gömülüyor ölüler bakalım
nerede kaybolmayan sesler
kara leke omuzlarımızda tüylü kalem
çok metal antipas bu çitin ardı ne
kendi yolunda akıp giden güneş
konaklarında dönen ay
hurma üzüm incir bakalım
omuzlarımda çirkin el yazısı
soluyor renk parmak boya ne çok
elbet korkutulduk ve yetecek bir çığlık
elbet çitin ardına geçilecek
bakalım…
Son yorumlar