?>

Yazılar

Oyun başladığında sanırım ilk kez izleyenler şaşkındık. Adam hakikaten uzundu ve sahneye nerdeyse sığmıyordu. Evet ses sabahları duyduğumuz ses, espriler alıştığımız espriler ama bu sahnede uymayan bir şey var?

More
  • Eylül 29, 2009

Genel bir deyimleri bile var bu konuda. “İnşallah yarın tamam”. Bu sözü herhangi bir işinizi yaptırmaya çalıştığınızda duyabilirsiniz. Yarın gittiğinizde yine aynı sözü duyabilirsiniz. İşlerinizi yaptırabilmek için biraz ısrarcı olmanız hatta birazda lütufkar olmanız gerekiyor. Lütufdan kastım bu bölgede son derece yaygın olan bir alışkanlık: Bahşiş – Hediye – Rüşvet. Artık ne derseniz o olsun.

More
  • Eylül 29, 2009

Hayli geç oldu. Demiryolunun üstüne çadır kurmuşlar ve balık kokuları geliyor. Küçük masalar ve tabureler kaldırıma ve demir yoluna serilmiş. Televizyonda eski bir maç var. Kimse ilgilenmiyor. Kimse konuşmuyor. İstekleriniz hemen sessizce arkada pişiriliyor. Sessizce servis ediliyor. Sessizce yiyor ve kalkıyorsunuz. Ben bekliyorum. İlgilenmeden sadece bir kaç gündür görmediğim için alışkanlıkla televizyona bakıyorum. Sonucu bilinen bir maçı kimse heyecanla izlemiyor. Zaten hiçbirşeye heyecanla bakmıyorlar. Sadece arada bir artçılarda yüzlerinden bir korku gelip geçiyor.

More
  • Mart 20, 2009

Uzun bir süredir televizyon programları başlamadan önce gösterilmesi zorunlu bir uyarı olarak yayınlanacak programın niteliğini belirler işaretler ve açıklamalar semboller halinde ekranlarımızda gösteriliyor. (Hatta bunların bazıları komik t-shirt tasarımcıları tarafından da kullanıldı.) Aklıma takılan konu bunların nasıl belirlendiği. Genel izleyici adı altında en akla sığmaz yarışma programları, en acayip evlendirme programları, en ahlaksız diziler vs. vs. her akşam tekrarlarıyla önümüze sunuluyor. Peki nedir genel izleyici kitlesi?

More
  • Mart 11, 2009

Ilgımı yel bir konuşma
An’a gidebilsek ki ıp–

More
  • Ocak 19, 2009

ağacın budanan yeri taşla taşlanırsa yavrular

More
  • Ocak 19, 2009

İsrail’in Gazze saldırıları başladığı günden beri aklıma takılan bir soru var. Bir katliam kendi televizyonlarında, kendi halkına nasıl anlatılabilir? Sivil halkın öldürüldüğü, kadınların ve çocukların özel hedeflermişcesine kıyıldığı bir ortamda, hiçbir uluslarararası hukuk kanununu tanımadan yapılan, günlerce süren, karşı tarafta ise sadece taş atan çocukların olduğu ve varlıklarını bir türlü net olarak göremediğimiz Hamas militanlarına karşı yapılan bu katliamı akşam haberlerinde nasıl anlatıyorlar acaba?

More
  • Ocak 19, 2009

Beş benzemez kız kardeşler ve her şeyi önceden fark eden, uyaran, namuslu ama fakir hizmetçisi ve tabii Bernarda’sıyla izlenmesi gereken bir oyun.

More
  • Ocak 19, 2009