Bernarda Alba’nın evi

Share

Dün Bernarda Alba’nın evine misafirdim. Tabi oyunu izlemiş olanlar bunun bu oyun için mümkün olmayan bir cümle olduğunu düşüneceklerdir. Çünkü oyunda erkekler ölü, düzenbaz, fırsatçı ve sadece isim olarak var olabilmekteler. Tamamı bayanlardan oluşan bir dünyanın küçücük avlusu. Yada küçücük avlunun Bernarda tarafından küçücük bırakılan dünyası. Aslında Lorca bu haliyle bile bize toplum baskısındaki bayanların ve erkeklerin rolünü gösteriyor.

Bernarda her haliyle kızlarını ve namuslarını gözetip, onların namuslarını hayatlarından bile değerli görebilmektedir. Ülkemizden binlerce kilometre uzakta olmasına rağmen bize çokta uzak olmayan bu anlayışla kızlarının felaketine kadar ve hatta felaketlerinde bile korumacı ve katıdır. Oyunun son sahnesindeki felakette bile herkesin yaslarını ve göz yaşlarını kendi odasında çekmesi gerektiğini emredebilmektedir. Son anına kadar herkesi müthiş bir baskı altında tutan oyun trajik sonuyla noktalandığında bile seyirciyi öfkeden azat etmez.

 Beni kardeşler içinde en çok etkileyen Martrio oldu. Onun seçimlerinin ve hayallerinin Bernarda tarafından  baltalanmış olması ve tabi Özlem Türkad’ın göz dolduran oyunculuğu benim gibi bir çok seyirciyi etkilemişti. Oyun bittikten sonra alkışların temposundan bunu anlamak mümkündü.

 Beş benzemez kız kardeşler ve her şeyi önceden fark eden, uyaran, namuslu ama fakir hizmetçisi ve tabii Bernarda’sıyla  izlenmesi gereken bir oyun.

 Herkese iyi seyirler.

  • Ocak 19, 2009